29 Ekim 2013 Salı

Kaptan Phillisps




Bu hikaye yaşanmış bir hayattan esinlenerek beyaz perdeye aktarılmış.Yaşanan olay üzerinden pekde uzun bir zaman geçmemiş bile. Artık Hollywood yapıtları arasında böyle dikkat çekici yaşanmış olayların kısa bir süre içinde beyaz perdeye aktarılıyor. Ne kadar beğenilir tabi bu izleyicilere kalmış.
 Kaptan Philips’te bu filmlerden biri. Somali havzasında geçen bir kuru yük gemisine Somali korsanların o gemiye saldırısı ile başlayan film. Filmde göze çarpan Amerika'nın kendi vatandaşlarına değer gösterdiğini mesajı veriliyor. Somali korsanların cahil ve üçüncü sınıf insanı olarak göstermiş. Bu insanların işsiz olduğu ve yüzden korsanlık yaptığı belli oluyor. Zaten hepsi birer balıkçılar. Ama Muse’nın dediği gibi ‘Zenginler buraya yardım gönderiyor. Ama buradaki bütün balıkları alıp gidiyorlar.’ Tabi geriye onlara geçimleri için bir şey kalmıyor. Sonuç olarak korsanlık yapıyorlar. Yedikleri ise filmde göze çarptığı gibi yapraklı yiyerek tok kalmaya çalışıyorlar. Daha çocuk olan bir korsanın  ayakkabısı yok. Somali insanın fakirliğini yansıyor. Kaptan Philips esir haldeyken bile yardım sever olduğu görünüyor.  
Filmin ilk başları sakin ve sonları ise gerilim doluydu. Tom Hanks'de güzel bir oyunculuk çıkarmış. Korsan oyuncularda iyi bir oyunculuk çıkarmışlar. Aslında da bu oyuncular Somali asıllı Amerikalı oyunculardır. Yönetmen Paul Greengras iyi bir başarı elde etmiş.Önceden kendisini The Bourne serisiyle karşımıza çıkmıştı.

19 Ekim 2013 Cumartesi

Yer Çekimi(Gravity)



Bu hafta yeni vizyona giren bu film normalden farklı bir uzay filmi. Bizim alıştığımız Apolla filmlerinden farklı. Yada astronotların hayatını anlatan filmlerden daha farklı bir film. Tek kelimesiyle muhteşem bir yapıt. Film konusu olarak çok basit görünebilir.
Birkaç astronotun kendi uzay araçlarının dışındayken  Ruslar füze ile  kendi uydusunu param parça ederler. Bunun sonucu olarak etrafa dağılan uydunun parçalara dağılıp sürüklenerek gelir ve onlara isabet eder. Birkaç astronot hemen ölür. Geriye iki kişi kalır. Bu iki kişinin hayatta kalma mücadelesi başlar.
Göründüğü kadar sade bir hikaye .Ama başrol oyuncumuz Ryan(Sandra Bullock) böyle  bir durumdaki kişinim ruh halini çok iyi yansıtmış. Heycanı , korkması ve nefes alıp vermesi ile durumu çok iyi yansıtmış. Film heycanla ve endişe ile izledim. Efekler muhteşem ve olağanüstü olmuş. Kendimi gerçekten uzaydaymış hissi veriyordu. Gerilim dolu bir filmdi. En önemli ayrıntı ise filmin müzikleri ayrı bir heyecan katmıştı. Müzikler çok başarılıydı.
Beni en çok etkileyen sahne Ryan(Sandra Bullock)’ın artık umudunu kestiği ve ölçeğini düşündüğü sahneydi. Orda dua etmek istiyor. Kendisine kimsenin dua etmeyi öğretmediğini söylemesi ve nasıl dua etceğini bilmediğini söylediği sahneydi.Çok etkileyiciydi. Tabi ilk başlarda biraz sade idi. Son dakikalar heycan vericiydi. Uzay aracın dünya atmosferi girişide muhteşemdi. Yani alıştığımızın dışında bize bir heyecanı verdi.    


12 Ekim 2013 Cumartesi

Star Trek Bilinmeze Doğru


   Serinin ikinci filmi olarak karsımıza çıktı. Tabii devamıda gelir. Film aksiyon sahnesiyle başlıyor. Tabi o sahnedeki insanlar ve canlılar gerçekten çok canlı regliydi. Etkileyici olmuş. Yanardağın içinde görevini yapan  Spock`un kurtulmasıyla devam ediyor. Bu defa karşımıza Kaptan Nero yerine terörist John Harrison çıkıyor. Bir terorist arşi bölümüne  saldırısı düzenliyor. Bir çok masum insan ölüyor. Kötü adam karşımıza çıkmış oldu. John Harrison, aslında dondurulmuş ve torpidolarin içindeki arkadaşların peşindedir. 
   Bu senaryo ile bir önceki filmdeki senaryo ile benzerlik var. Çünkü ortada Kaptan Nero`nun gezegeni yok edilmişt ve onun intikamı peşindeydi.John Harrison'da arkdaşların ve intikam peşinde. Filmde duygsallıkta yer almıştı.Efeklerde gerçekten olağanüstü olmuş.